Aşılama mı ? Tüp bebek mi ? Hangi Tedavi Seçilmeli ?
Günümüzde çocuğu olmayan hastalara önerilen tedavi opsiyonları arasında aşılama(intrauterin inseminasyon) ve tüp bebek sıklıkla gündeme gelmektedir. Erkek faktörü infertilitesinde yani sperm sayı ve hareket azlığına bağlı durumlarda , açıklanmayan infertilite ve endometriozis durumlarında aşılama ve tüp bebek tedavi alternatifleri sunulmaktadır.
Aşılama tedavisinde önce adetten hemen sonra kadına yumurtlama uyarıcı ilaçlar ( genelde iğne tarzında) verilerek yumurta sayısı 1-3 arası geliştirilmektedir.
Yumurtalar yaklaşık adetin başlangıcından itibaren 12.-13.günü olgun hale geldiği ultrason ile görüldüğünde yumurtayı çatlamak için başka bir iğne yapılmakta ve bu iğneden 30- 42 saat sonra erkekten alınan sperm yıkanarak, hareketliği artırılıp, hazırlanmış spermler ince bir kateter(borucuk) ile rahim içerisine verilmektedir.
Eğer 2-3 aşılama tedavisine rağmen gebelik oluşmaz ise tüp bebek önerilmektedir. Aşılama tedavisin başarı şansı % 15 civarındadır. Başka bir anlamda % 85 başarısız olacaktır. Böyle bir durumda hastalarımız haklı olarak hangisini seçelim, aşılama yaptırmadan direkt tüp bebek mi yapalım diye kararsız kalmaktadırlar. Zira 3 kere aşılama yapıldığında nerede ise tüp bebek fiyatına yakın bir harcama yapılmaktadır.
Aşılama başarısı infertilite süresi ile ters ilişkilidir. Yani çocuk olmama süresi ne kadar kısa ise aşılama şansı o kadar yüksektir. Mesela 8 yıl çocuğu olmayan bir çiftte aşılama şansı yok denecek kadar azdır, Beş yıldan sonra % 2-3 lere düşer. Uzun süredir çocuk sahibi olamıyorsanız aşılama denemeye değmez.
Aşılamada eğer bir şeyi düzeltiyorsak başarı şansı daha yüksektir. Örneğin eğer orta-hafif derece de sperm sayı ve hareket azlığı var ise aşılama şansı daha yüksektir, zira sperm hazırlanması ile hareketlilik artırılacaktır. Kadında rahim ağzında sperm geçişini zorlaştıran bir durum var ise aşılamada katater ile bu engel aşılacağından başarı şansı artacaktır. Ancak her şeyin normal olduğu açıklanamayan infertilitede bu gruplara göre aşılamanın başarı şansı daha az olacaktır. Tüplerde problem olan bir hastada aşılama faydasız olacaktır.
Aşılama tedavisine psikolojik olarak çok şartlanan, başarısızlık durumunda bunu bir yıkım olarak görecek çiftlere (özellikle kadına) aşılama önermemekteyim. Ancak aşılamayı deneme gibi gören “beni maddi, manevi ve psikolojik olarak çok etkilemez, tüp bebek öncesi denemiş olurum” diyen çifte öneririm.
Yoğun çalışma temposu olan , vakit ayıramayan, izin alamayan hastalar içinde aşılama pek uygun olamamaktadır.
Kısacası kendi pratiğimde aşılamayı; daha çok erkek faktörüne bağlı infertilitede, çocuk olmama süresi 2-3 yıl olan ve aşılama sonunda başarıya şartlanmayan, başarısızlığı bir psikolojik bir yıkım gibi görmeyen çiftlere önermekteyim.
Şurası da bilinmelidir ki tüp bebek tedavisinin de başarı şansı da % 100 değildir, kabaca başarı şansı % 50 civarındadır. Ancak aşılama gibi gözü kapalı bir yöntem değildir, aşılamada alınan spermler rahim boşluğuna bırakılmaktadır.
Spermin kendisinin tüplerden geçerek yumurtayı bulması ve döllemesi, döllenmiş yumurtanın 5-6 gün içerisinde rahim boşluğuna gelmesi beklenmektedir. Bu olayların olup olmadığı bilinmemektedir. Ancak tüp bebekte yumurta ve sperm dışarıya alınmakta, direkt olarak sperm yumurtaya enjekte edilmekte, döllenme olup olmadığı görülmekte, yine embriyo bölünmesi –gelişimi ve kalitesi izlenmekte ve oluşan embriyo seçilerek rahim boşluğuna bırakılmaktadır. Görüldüğü üzere tüp bebeğe kıyasla aşılama daha gözü kapalı bir yöntemdir ve biraz şansa kalmıştır. Ancak basit vakalarda tüp bebek gibi daha kompleks ve pahalı bir yola girmeden sonuç verebilecek olması aşılamanın önemli bir avantajıdır.
Aşılama veya tüp bebek için karar verilmesi bireyselleştirilmeli, her çiftin infertilite sebebi, süresi, yaşları, psikolojik maddi ve manevi durumları göz önüne alınarak hekimle birlikte konuşarak aşılama veya tüp bebeğe beraberce karar verilmelidir. Yoksa bu iyidir, bu kötüdür, önce şu yapılmalıdır gibi bir genelleme doğru olmayacaktır.