Yumurta Kapasitesi Ölçümü ( AMH )
Kız bebekler belli bir yumurta rezervi, yumurta kapasitesiyle doğmaktadır. Bu yumurta rezervi yıllar içinde azalır ve menopoza girişle birlikte yumurtalar da tükenmiş olur. Yaşanan yıllar içinde beslenme alışkanlıkları, yaşam koşulları, kullanılan ilaçlar, görülen tedaviler yumurta rezervinin normalden daha hızlı bir şekilde azalmasına, tükenmesine sebep olabilmektedir. İşte böyle vakalarda da doğal yolla gebelik elde etmek zorlaşır ve üremeye yardımcı tedavilere başvurulur. Tüp bebek tedavisi bu bağlamda anne adayının yumurta rezervini artıracak, daha sağlıklı yumurtalar gelişmesini sağlayacak uygulamalar içermekte ve gebe kalma oranını da artırmaktadır. Zira kadının gebe kalabilirliğini, üreyebilirliğini, doğurganlık potansiyelini gösteren en önemli ölçüt yumurta rezervidir. Bu sebeple tüp bebek tedavisi için başvuran kadınlara öncelikle yumurtalık rezervi testleri yapılır ve testlerin sonucuna tedavi yöntemleri belirlenir. FSH ve Estradiol seviyesi ölçümü, Klomifen Sitrat testi, Antral Folikül sayımı, yumurtlama ilaçlarına yanıt testi ve AMH (Anti-Müllerian Hormon) testleri kadınlarda yumurtalık rezervlerinin ölçülmesini sağlayan testlerdir.
FSH ve Estradiol seviyesi ölçümü
Kadının doğurganlık seviyesini ölçmek için adetin üçüncü ve onuncu gününde kanda FSH (folikül uyarıcı hormon) ve estradiol değerleri ölçülerek yumurtalıkların uyarılma düzeyi saptanmaktadır. Adetin üçüncü ve onuncu gününde elde edilen FSH değerlerinin birbirinden çok farklı olması gebelik elde etmenin zorlaşacağına işarettir. Bununla birlikte genellikle adetin 3. günü ölçülen FSH ve estardiol seviyeleri normal değerlerin çok altında ya da üzerinde çıkarsa kadının doğal yolla ya da tüp bebekle gebe kalmasının zor olduğu düşünülür.
Klomifen Sitrat testi
Klomifen sitrat ağızdan alınarak kullanılan bir hormon ilacıdır. Adetin 5. ve 9. günleri arasında 100’er ml klomifen sitrat alınarak değerlendirilen testin sonucu, adetin 3. ve 10. günlerinde uygulanan FSH testleriyle birlikte değerlendirildiğinde anlam kazanmaktadır. Değerlendirilmesinde başka testlerin sonuçlarına da ihtiyaç duyulduğu için klomifen sitrat testi çok sık tercih edilmemektedir.
Antral folikül sayımı
Yumurtalıklardaki yumurtaların içinde bulunduğu, yumurtaları saran küçük kesecikler vardır ve bu keseciklere folikül adı verilmektedir. İşte kadının yumurta rezervini, kapasitesini ölçmek için de adet dönemi içinde vajinal ultrason ile işte bu foliküller, yumurta keseleri sayılabilmektedir. Bu sayımın sonuçlarına göre kadında var olan yumurtaların sayısı ve yumurtlama ilaçlarına verilen reaksiyon değerlendirilebilmektedir. Her hangi bir kan testi ya da ekstra bir işlem gerektirmeden yumurta rezervi hakkında gerçekçi bilgiler elde edilebildiği için antral folikül sayımı günümüzde yumurta kapasitesi ölçümünde sıklıkla kullanılabilmektedir.
Yumurtlama ilaçlarına vücudun gösterdiği reaksiyon testi
Kısırlık tedavilerinde genellikle kadınlara yumurtlama ilaçları verilerek yumurtalıklar uyarılır ve yumurta rezervi, kapasitesi artırılmaya çalışılır. Yumurta rezervi genel olarak kadının yaşı ile bağlantılı olduğundan, hastanın yaşı ilerledikçe ilaçların dozu da aynı oranda artmaktadır. Genel adıyla Gonadotropinler olarak adlandırılan bu yumurtlama ilaçları, FSH (Folikül Uyarıcı Hormon) ve LH (Luteinleştirici Hormon) karışımı olmakla birlikte, bazı hastalarda sadece FSH içerebilmektedir. Enjeksiyon halinde verilen Gonadotropinler, yumurtalıkların daha fazla yumurta üretmesini sağlarlar. Kadının yaşı ilerledikçe ilacın dozu da artmakta, ancak aynı oranda yumurta sayısı da artmamaktadır. Zira yaşı ilerleyen kadınların yumurta üretebilmeleri zordur. İşte vücudun bu ilaçlara verdiği yanıt da kadının yumurta kapasitesinin ölçülmesini sağlar.
AMH (Anti-Müllerian Hormon) testi
AMH, kadın ve erkekte cinsiyet farklılaşmasını sağlar ve kadınlarda yumurtalıktaki küçük yumurta keselerinden (folikül) salgılanan hormondur. İşte kadının kanında bu hormonun değeri ölçüldüğünde, aslında yumurtalıklarda kaç tane yumurta olduğu da bir bakıma anlaşılabilmektedir. Zira yumurtalıklardaki kese sayısı, kadının yumurta sayısını vermektedir. AMH testinde asıl amaç kadının gebelik elde edilebilmesi için hormon düzeyinin ve yumurta üretebilme kapasitesinin yeterli olup olmadığının anlaşılabilmesidir. Bu testin sonuçlarına göre kadına doğal yolla gebeliği bir süre daha denemesi, ilaç tedavisi uygulanması ya da tüp bebek tedavisi yapılması yönünde yönlendirme yapılabilir. Kandaki AMH değeri ay boyunca her hangi bir değişiklik göstermediği için adetin kaçıncı günü test uygulandığı da fark etmez. Bu sebeple de uygulanma açısından diğer testlerdeki gibi zaman kısıtlaması bulunmaz. Testin sonucunda çıkan AMH değeri ne kadar yüksekse, kadının yumurta kapasitesi de o kadar yüksektir. Testte AMH değerinin 1 ng/dl’nin altına düşmesi yumurta kapasitesinin azaldığını ve gebelik elde etmenin de zorlaştığını gösterir.