TÜP BEBEK BAŞARI ORANI - Dr. Şule Esatağaoğlu

TÜP BEBEK BAŞARI ORANI

Tüp Bebek Başarı Oranı

Tüp bebek tedavisi ile şansınızın ne olabileceği size anlatılırken her başlanan tedavi denemesinden kaçının canlı doğum ile sonuçlanacağının dikkate alınması doğru ve gerçekçi bir yaklaşımdır.

Bazen başarı oranları söylenirken tedavi sonrası kanda ölçülen gebelik testinin yüksekliğini temel alınabilir. Ancak, kanda gebelik testinin yükselmesi her zaman bu gebeliğin doğum aşamasına kadar gideceğini göstermez. Kadının yaşına bağlı olarak artan oranlarda karşılaşılan düşükler bu ifade edilen erken başarı oranlarını gerçeğinden yüksek göstermektedir.

Malesef ülkemizde düzenli olarak toplanan, güvenilir bir biçimde halka sunulan ulusal bir tüp bebek başarı bilgisi yoktur. Sizlere bir fikir vermesi açısından İngilterede 2006 yılında tüp bebek tedavisi sonucunda gelişen canlı doğum oranları aşşağıda sunulmuştur.

35 yaşın altındaki kadınlarda % 28.6

35-37 yaşında % 25.7

38-39 yaşında %17.2

40-42 yaşında %10.6

43-44 yaşında %4.9

44 yaş üzerinde %0.8

USA de 2001 yılında yapılan tüm IVF tedavileri sonucunda gözlenen canlı doğum oranları başlanan tedavi başına %31.6 dır. Doğal adet döneminde tüp bebek tedavisi ve İn-vitro matürasyon Bu yöntemde fertilite ilaçları ya çok düşük dozlarda ve kısa süreli yada hiç kullanılmamakta ve doğal olarak gelişen yumurta(lar) toplanarak tüp bebek tedavisinde kullanılmaktadır. Hiç bir fertilite ilacının kullanılmadığı doğal tüp bebek tedavisi eğer adetleriniz düzenli ve yumurtlamanız kanıtlanmış ise uygulanabilmektedir. Eğer fertilite ilaçlarını almanız tıbbi nedenlerle uygun değilse yada yumurtalıklarınız bu ilaçlara cevap veremiyor ise bu yöntem önerilebilir. Toplanan olgun yumurta sayısı doğal olarak gelişen yumurta sayısı ile sınırlı olduğundan çok kıstlı olmakta ve çoğunlukla tek embriyo transferine olanak vermektedir. Bazen o ay için yumurtlamanın olmaması veya vaktinde toplanamaması nedeni ile yada toplanan yumurtanın döllenememesi sonucu transfer yapılamaktadır. Bu nedenlerle doğal tüp bebek tedavisinin başarı oranları geleneksel tüp bebek tedavisinden düşüktür. Ancak ilaç kullanılmaması maliyetleri azaltmakta ve yumurtalıkların dinlenmesine gerek olmadığından tedavi istenirse sık aralarla tekrar edilebilmektedir. Yumurtalar doğal olgunlaşma süreci beklenmeden de daha düşük dozlarda ve kısa sürelerde fertilite tedavisi kullanılarak toplanabilmektedir. Olgunlaşma süresi beklenmeden toplanan yumurtalar in-vitro maturasyon yöntemi ile laboratuar ortamında döllenmeye hazır olgunluğa eriştirilmektedir. Bu yöntem öncellikli olarak polikistik over rahatsızlığı olan kadınlarda kullanılmış olsada düzenli adet gören ancak yumurta ve embryo kalitesinde problem olduğu düşünülen çiftlerde yada gebeliğin ciddi sperm problemlerine bağlı geciktiği durumlarda da önerilebilmektedir. Toplanan yumurta sayısı genelde az olduğundan tedavi başına başarı oranları klasik tüp bebek tedavisinden düşük olmakta ve benzer bir başarı için 3 ila 4 tedavi gerektirebilmektedir. ‘In-vitro matürasyon’ olarak adlandırılan bu yöntemle over hiper-sitimülasyon riski yüksek olan kadınlarda risk azaltılabilmekte yada fertilite ilaçları ile yumurta gelişimi sağlanamayan çiftlerde yumurtalar döllenebilecek olgunluğa ulaştırılabilmektedir. Bu yöntem göreceli olarak yeni bir uygulamadır ve hali hazırda tüm dünyada bir kaç yüz başarılı gebelik bildirilmiştir.

Asisted Hatching

Erken gelişim sürecinde embryo ‘zona pellucida’ olarak adlandırılan koruyucu bir katmanla kaplıdır. İlerleyen dönemlerde embryonun bu tabakayı kırarak dışına çıkması gerekmektedir. Aksi halde embryonun rahim iç tabakasina (endometrium) yapışarak gebelik ouşturma şansı yoktur. Bu işlem ‘hatching’ olarak adlandırılmaktadır. Asisted hatching yönteminde embryoyu çevreleyen zona tabakasında ufak bir delik açılarak embryonun çıkışı kolaylaştırılmaktadır. Bu genelde embryo gelişiminin 3. gününde gerçekleştirilir. Bu işlem için bölümümüzde lazer enerjisi kullanılmaktadır, böylelikle işlemin hassasiyeti kimyasal yöntemlere göre beligin olarak artırılmaktadır. İşlem esnasında embryonun direk olarak zarar görme riski çok düşüktür. İşlem sonrası gelişen gebeliklerde tek yumurta ikizlerinde artış gözlenmiş olup bu her 100 tedaviden 2 sinde oluşmaktadır. Bu yöntemin daha önceden tekrarlayan IVF başarısızlıkları olan, FSH değerleri yüksek olan ve ileri yaşdaki bazı kadınlarda gebelik şansını yükselttiği düşünülmektedir.Bu grupda zona tabakasının normalden kalın olduğu ve embryonun çıkışını zorlaştırdığı gözlenmiştir. Dondurulmuş embryolarda da zona tabakasının kalınlaşması söz konusudur.

Share